2.10.2013

BİZ ve ABD '' Beyaz Sarayın web sitesinde Güney Azerbaycan Türklerinin sorunlarını Beyaz Sarayda müzakereye çıkarılması konusunda yerleştirilen imza kampanyası hakkında bir değerlendirme''


Elçin Hatami
Güney Azerbaycan Türklerine yapılan asimilasyon politikasını ve bu halka İran devleti tarafından uygulanan ayrı seçkiliği ve haksızlığı beyaz sarayda müzakereye çıkarılması için beyaz sarayın web sitesinde yerleştirilen imza kampanyası konusunda bir değerlendirme. 
  
Biz kimiz?  
Biz Güney Azerbaycan Türkleriyiz. Türkler yüz yıllar İran adlanan coğrafyada devlet kurup, hüküm sürmüşler. Kaçar sülalesi devrildikten sonra hükümet Iranda farsların eline geçti.  İran’da fars milliyetçiliği düşüncesine dayalı bir devlet kurulduktan sonra bu devlet Türkleri ve İran topraklarında yaşayan diğer milletleri ezmeğe başladılar. Faşist hâkimiyet Güney Azerbaycan Türklerine karşı asimilasyon politikası yürüttü ve şu anda bu politika devam etmektedir ve Türk halkı kültürel soykırıma maruz kalıptı. Fars hâkimiyetinin sömürgeciliğine karşı 1900 yıldan başlayarak Güney Azerbaycan Türklerinin şu ana kadar bağımsızlık mücadelesi sürmektedir. Bu özgürlük mücadelesinin bedeli olarak şimdiye kadar binlerce Türk aydını, milliyetçisi ve Siyasi aktivistler faşist rejimler tarafından idam edilmişler ve uzun süreli hapislere ve ağır işkencelere tutulmuşlar. 
20’ci yüzyılın ilk senelerinden şu ana kadar İran adlanan coğrafyada yaranan faşist ve İrticai hükümetlerin asimilasyon ve sömürgeci politikalarına rağmen Güney Azerbaycan Türkleri yinede bu ülkenin çoğunluğunu oluşturmaktadır. Ülke nüfusunun yüzde kırkı Türklerden ibarettir. Türklerin çoğunluk olduğuna rağmen bu ülkede Türk olarak temsil olunmuyorlar. İran-fars devleti Türklere milli kimlik ve mezhep açısından İranlılık kimliği ve Şia Müslüman’ı olarak tanımlamaktadır ve bunun dışında Türklere hiçbir kültürel, ulusal hak tanımıyorlar ve Türk halkının tüm manevi ve maddi varlıklarını devrim muhafızları ve İran devletinin güvenlik güçlerinin mahvetmeğe çalışmışlardı. 
Günümüzde Güney Azerbaycan Türklerinin kimlik mücadelesi ülke içinde dinç yolla ve sivil şekilde ve uluslar arası alanda devam ediyor. Güney Azerbaycan meselesi ile ilgilenen gurumlar, siyasi örgütler ve aktivistler uluslar arası yasalara ve insan hakları evrensel bildirgesine dayanarak Türk halkının doğal ve insani haklarını elde etmeğe çaba gösteriyorlar. Güney Azerbaycan milli hareketi tam sivil bir hareket sayılır ve tamamen şiddetten uzak ve şiddete karşı olarak Türk halkının istekleri doğrultusunda faaliyet göstermektedir. Din ve mezhep açısından Güney Azerbaycan Türklerinin mezhep sorunu olmadığı nedeni ile ve Şia mezhebi bir araç olarak fars şovenizmi tarafından Türklerin milli ve kültürel varlığına karşı kullanıldığı için Güney Azerbaycan milli hareketindeki dine karşı tutumları tam sucular ve laik yaklaşım olarak değerlendiriliyor.      
Şu anda GAMH mensupları Güney Azerbaycan Türklerinin ulusal ve insani haklarını uğrunda mücadelesi Güney Azerbaycan’ın sınırlarını aşmış ve ciddi şekilde Avrupa biriliyi ülkelerinde, Amerikan birleşik devletlerinde, Türkiye’de ve diğer demokratik ülkelerde İran devletine karşı faaliyet gösteriyorlar ve Güney Azerbaycan Türklerinin sorunlarını uluslar arası alanına, uluslar arası örgütlere taşımak istiyorlar. Güney Azerbaycan milli hareketinin görüş açısından bu mesele sadece İran’ın iç sorunu yok belki bir uluslar arası sorunu olarak değerlendiriliyor ve Türk halkına mensup siyasi aktivistler, guruplar ve aydın kesimler konuyla ilgili bu ülkelerin yetkililerini, halkını, Medyasını ve uluslar arası örgütleri bilgilendirmeğe ve onların desteğini kazanmağa çaba gösteriyorlar.
ABD ve Güney Azerbaycan
  Türkiye ve Azerbaycan devletleri şu ana kadar Güney Azerbaycan’da giden ulusal savaşa destek olmamışlar ve çeşitli yollarla bu hareketi zayıflatmağa çalışarak, onun gelişmesine ve yaygınlaşmasına engel olmuşlar. Türkiye medyası Güney Azerbaycan Türklerinin sorunları ile doğru düzgün ilgilenmemişti ve bu meseleni Amerikan birleşik devletlerinin ‘’ABD’’ büyük Ortadoğu projesinin içinde olduğunu ve bu projenin önemli bir hissesi gibi görmüşler. Türk medyasının genelde solcuların ve dincilerin elinde olması ve bu 2 düşünce gurubunun ABD’yi bir emperyalizmin lider ülkesi olarak görmeleri ve ona karşı propagandada bulunmaları, toplumda, politikacılar, aydınlar ve ideolojik gurupların yanında ABD’ye karşı geleneksel düşmanlık zihniyeti oluşturulmuştur. Bu sebepten yana Türkiye toplumunda Güney Azerbaycan’daki ulusal mücadeleyi ABD tarafından desteklendiğini iddia ediliyor.
Tarihten günümüze kadar dünyada tüm toplumsal hareketlerin ve bağımsızlık mücadelelerinin dışarıdan ve yabancı güçlerden destek alıp güçlenmesi bir gerçektir.  GAMH’ de bunlar hareketler içinde istisna değildir. Güney Azerbaycan Türklerinin uluslar arası güçleri ile emektaşlıkta bulunması ve onlarla işbirliği için Türkiye deki siyasi ve ideolojik kurumların ve örgütlerin özellikle dincilerin ve solcuların iznine gerek yoktur. Biz kendi çıkarlarımızın peşindeyiz ve İran devletine karşı mücadelede ABD ve onun müttefikleri ile stratejik birlikte bulunmağı Azerbaycan Türklerinin özgürlüyü ve kendi mukadderatını elde etmek için en uygun politika olarak görüyoruz. 
13 Ocak 2013 tarihinde Beyaz Sarayın web sitesinde Güney Azerbaycan Türklerinin haklarının ABD devleti tarafından müzakereye çıkarılması konusunda bir imza kampanyası Amerika’da yaşayan Azerbaycan Türkleri tarafından düzenlenmişti. Bunun için 25000 imza gerekmekteydi. 1 ay süresinde 25000 den fazla imza atıldı. Bu imzalar gösterdi ki Türk halkı çoğunlukta GAMH’ in ABD ve onun müttefikleri ile dostluğun ve İran devletine karşı stratejik birliğin sağlanılmasından yanadır ve bu meseleyi destekliyor. 
Sonuçta Güney Azerbaycan Milli Hareketi ‘’GAMH’’ uluslar arası alanda kendi bağımsızlığını koruma şartı ile ve uluslar arası koşullara dayanarak, İran devletinin devrilmesi, Türk halkının özgürlüğü ve kendi haklarının elde etmesi uğrunda, uluslar arası alanında faaliyetini genişlendirmesinin zamanı gelmiştir. GAMH İran hâkimiyeti ile sorun yaşayan ve bu devletin ideolojik muhalifi olan ve sivil ve demokratik yollarla mücadele eden tüm guruplarla, örgütlerle ve devletlerle başta ABD olmakla, işbirliği ve onlardan maddi ve lojistik yardım destek almasını, hareketin güçlenmesi, bölgede bir lider harekete ve önemli siyasi aktöre çevrilmesi ve gelecekte İran’da Türk halkının kaderinin belirlenmesinde önemli rol oynayacağı için, gerekeli ve temel faktör olarak görüyor. GAMH bu yolda gereken adımları atmalı ve diplomatik yollarla bu konuda harekete geçmelidir. Uluslar arası alanında bu tip irtibatların ve diplomatik ilişkilerin sağlanılması Güney Azerbaycan Türklerinin milli ve demokratik mücadelesinin en hızlı şekilde ve kısa sürede sonca varması için yararlı ola bilir.